Translate

4 Mart 2014 Salı

İFFAYECİ..:)

Mart ayının alışılmadık sıcaklığı ile merhaba,

Gerçi bu sıralar mevsim sıcaklıkları kadar alışılmadık olan çok şey var, toz duman her yer...  Siyaset bana çok uzak, bence milyon bilinmeyenli denklemdir siyaset. Bakış açımı örnekliyorum: Yolda giderken önünüzdeki araç sizi çıldırtıyor, hatta kaza yapmanıza ramak kalıyor, küfretseniz kendinizi haklı sayacaksınız.. Oysa aracın içindeki adam çığlık çığlığa acı çeken çocuğunu hastaneye yetiştirmeye çalışıyor...

Farkediş: içinde olmadığı hiçbir konuda hüküm vermemeli insan. Nedenleri bilmeden sonuçlar yorumlanmamalı.

Bu nedenle aslında ne demokrasiye inanırım ne de siyasi özgürlüğe.. Günümüzün tek gerçeği GÜÇ...Ve bu günlerde gücün kimin elinde olduğu, yani ipleri kimin tuttuğu hakkında yorum yapabilecek kadar kendine güvenen insanların önünde saygıyla eğiliyorum.
İnsanlar özgür iradeleri ile karar verdiklerini sanıyorlar ama aslında bize seçmemiz gerekenler basılı ve görsel medya yolu ile enjekte ediliyor... Zamanla biz de "ikna" oluyoruz.....:))

Sadece tepişen devlerin ayakları altında  ezilen çim olmamak için dua ediyorum...

Bu konulara bir daha girmemek için çıkıyorum. Derin derinnn konuşacak kadar derin bulmuyorum kendimi... Bildiğimi zannettiğim iki  gıdım şey vardı, son günlerde yaşananlarla onlar da uçtu gitti.  İşte bu yüzden her anın kıymetini bilmeyi, çocuklarımızla, annemizle zamanımız varken doya doya dibine kadar zevk alarak yaşamayı seçiyorum.

Barışın kıymetini varken, suyun kıymetini musluktan akarken, ailemizin kıymetini yaşıyorken bilelim. Çocuklarımızın kıymetini sarılabiliyorken, yaşamın kıymetini sağlığımız elimizdeyken bilelim....

Mutlu olmak için, mutlu olacağımız ne varsa yapalım. At izinin it izine karştığı bu günlerde yapabileceğimiz en iyi şey,  çevremize mutluluk yaymaktır. Zaman, insanlara mutlu olmayı hatırlatma zamanıdır.

Uzun süredir düşünüyorum, en son ne zaman hayatımda bir "ilk" gerçekleştirdim diye... Düşündükçe ne kadar geriye gittiğimi fark ettim... Sahi siz ne zaman hayatınızda  bir ilk gerçekleştirdiniz?..  İlk defa denediğiniz bir lezzet.... İlk defa seyahat ettiğiniz bir ülke.... İlk defa yaşadığınız farklı bir heyecan...

Yapacak ne çok iş var:) Bu yüzden zamanı iyi kullanmak gerek, mevcut hayatınızla mutlu değilseniz külahı önümüze koyup düşünmek gerek... Belki de biraz cesaret, bir tutam derin nefes, bir avuç huzur karıştırılıp biraz da heyecanla tatlandırmak gerek..

Belki yeni kitaba başlamak için elinizdekini kapatmak gerek...
Belki yeni bir şarkı dinlemek için dönüp duran plağı değiştirmek gerek...
Belki yeni bir film seyretmek için kanalı değiştirmek gerek...
Kendimizi görmek için karşımıza geçmek gerek...

Dünyayı değiştirmek, talan edilen güzellikleri engellemek, boşa harcanan zenginlikleri korumak, kirletilen ruhları temizleyecek sihirli değneğe sahip olmak isterdim... Dünyayı değil ama dünyamı değiştirebilirim.  

Farkediş: Herkesin dünyası kendisi kadardır, hayatınız kadar, sevdikleriniz kadar, sevenleriniz kadar.... Sihirli değneğiniz sizin dünyanız içindir ve elinizdedir..

Masallarda anlatılan yemyeşil ovalar, buz gibi pınarlarla zengin yaylalar, mis gibi havası olan şehirler bırakabilelim isterdim çocuğumun yarınlarına... Yarınlar için savaşsam da, biliyorum ki "güç" kazanacak. yani "açgözlülük- hırs- --" bugün olmasa da yarın kazanacak, ... İnsanoğlunun imtihanı bu... değişmesi, bencilliğini bırakması mümkün mü?... Bilemem, kimse bilemez...
Yarınlar için güzel çocuk yetiştirebiliriz, kötülerle savaşacak gücü olan kahramanlar bırakabiliriz dünyaya....

Oğlum hikayemizin adını "iffayeci" koymak istedi... Yangınları söndürecek kahramanımız olacak..  Ne diyeyim.. İnsaallah, dünya yangın yeri... çoookk itfaiyeci gerek dünyaya...


Son farkediş:  Yarınları güzel olsun diye, masal gibi bir çocukluk yaşatabiliriz çocuklara bunun için paraya değil mutlu olmaya ihtiyacımız var... Ve mutlu etmeye..

Sevgi ve mutlulukla kalın...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder