Translate

9 Temmuz 2017 Pazar

BEN KİMİM?... (2)

Kendimle tanışma çabalarım komik anılar hediye etti bana...

Aklımda "kaçak Gelin" filmi (Richard Gere - Julia Roberts) var.
Girdim mutfağa önce yumurta testi yaptım. Zaten her şey yumurta ile başladı...

  Bir rutin günümü konuşuyorduk:
Çocuklar okulda ise eşimle "menemen";
Oğlum futbola gidiyorsa kızımla "kayısı kıvamında haşlama";
Oğlumla kahvaltı yapıyorsam "omlet" yediğim, o zaman fark ettim...
Pazar kahvaltısında hepsini yapıyordum ama ben yumurta yemiyordum...
Hiç sormamışım nedenini...

Cevabını çok aradım...
Bir an önce mutfaktan çıkmak için kolaya kaçtım büyük olasılıkla..
Zaten yapıyorken yemiş olmak için yemişim..
Fark ettim ki, yumurtayı zaten sevmiyormuşum...

Her değişiklik isteğimde saçımın rengini değiştiriyordum ve saçım iyice yıprandığında bile kestiremiyordum.
Eşim uzun saç seviyordu ve annemin  kulağımda çınlayan sesi.."Kadın dediğin uzun saçlı olur!.."
Asla sorgulanamazdı.
Oysa ben uzun saçı hiç sevmiyormuşum ki...

 ****
Saçımı kestirmekle başladım "kendim olma savaşına"...
İlk tepki komşumdan geldi:
"Aaa kuaför saçlarını mı yaktı!!!!"...
Sonra çocuklarım uzun süre sessiz kaldı..
Eşimin tepkisinden bahsetmek bile istemiyorum...

Kimsenin aklına gelmedi benim istemiş olabileceğim....
Zaten kimse de sormadı neden yumurta yemediğimi...

Ben tüm bunları "komik" kabul edip devam ettim kendimi aramaya...

Her kararımla etrafımda "beni BEN olarak kabul edenler" ayrışıyordu hayatımda...


Ayrışmayanlar yakıyordu canımı..
Oğlum...
Eşim...
Kayınvalidem...
"canım" dediğim arkadaşlarım...

Kendilerince bendeki bunalım nedenini çözmeye çalıştıklarında gülüyordum...
Daha öncesinin "bunalım" olduğunu düşünmüyorlar bile...

En büyük arıza, spor salonuna başlayıp, kıyafetlerime renk katmamla patladı.
Davet edildiğim çay saatleri azaldı...
Günlere davet edilmiyorum artık..
Malum potansiyel tehlike oldum...

Sırtımı dönüp, gidemiyorum da...
Dönüşümü biraz ağırdan alıp, alıştıra alıştıra ilerlemeliydim...
Bunu şimdi anlıyorum.
Lakin ne kadar ömrüm var bilemem ki...

Kızımın beni desteklediği anlar dışında  hiçbir dayanağım yok...
Hayatımda biri olduğundan şüphelenmiş eşim...
Ne diyeyim başka..
"Kayınvalidem sağ olsun"...
"eş-dost görünümlü el-alem köyü sakinleri sağ olsun"...
"ben-i diplere gömüp sırtını dönen kendim sağ olsun"...

Elbirliği ile geciktirecekler kavuşmamı.
Olsun...
Ömrüm varsa artık, evde, herkes kendi yumurtasını yapsın..
Ben renklerim ve kısa saclarımla şimdilik yetineceğim..
Elbet kelimeleri tükenecektir..
Beni yeni halimle kabul edecekler...

Dün iki komşum da başladı spora..
Şimdilik siyahlarla yaşıyorlar ya eminim zamanla onlar da bulacak kendi renklerini...

Bakarsın ben ışık olurum kendilerini bulmalarına...

Yılmadım...
Canım yandı,
Hayallerim elimde cam kırıkları...

Yılmadım....
Sözler birer ok gibi kalbime saplandı,
Bakışları alev aldı, gözlerine yıldız yerleştirdiklerim,

Yılmadım...
" -utandırıyorsun" dedi değerlilerim...
Göz yaşlarım şahidim

Yılmadım...

Kendime doğru yürüyorum
Işığım kendim...