Translate

27 Mayıs 2015 Çarşamba

NEDEN AYRIŞTIK...

Çocuktuk...
Herkes gibi "bebek" idik...
Her bebek gibi aynı idik...
Sadece ağlayabilen, sarılabilen, sıkabilen minik insan yavruları...

Sonra ne oldu da ayrıştık...
Ne oldu da "siz-biz" olduk...
Ne oldu da tanımadığımız insanları sıfatlamaya başladık...
Ne oldu da iki kelam etmediğimiz insanları "iyi-kötü", "dost-düşman" nitelemelerine dahil ettik....
Kim bize birbirimizden farklı olduğumuzu anlattı....

Düşünüyorum da bazan tüm 10 yaş üstü insanlar yok olsa....
Kalan bebekler-çocuklar bir şekilde hayatta kalabilse... Hayatları daha mı iyi olur acaba...

9 Mayıs 2015 Cumartesi

ANNELER GÜNÜ


Düzenli yazı yazma alışkanlığı konusunda  kendimi  disipline etme ihtiyacım var gerçekten.... Hep bir yerlere yazıyorum ama uçuşup gidiyorlar.. Oysa yazılar, okunmayınca geometrik şekiller gibi kalıveriyor kağıt üstünde...

Aslında, bu günlerde mutluluk kelimesine yakışan yazılar çıkmıyor benden, o yüzden bu kaçışım.. O yüzden kendime hep nedenler buluşum.. Sıralamada, "yazmayı" gerilere atışım...

Bugün öğretilmiş işler listesine eklediğim  "anneler günü" ile ilgili iki laf etmek istiyorum sizlerle...
Okullarda bir telaşe.. Anneleri mutlu etmek -duygu seline sarmak amaçlı etkinlikler,, dinletiler...gösteriler...
her yerde aranjman çiçekler... marketlerde indirim yarışına girmiş küçük ev aletleri stantları.. rengarenk kampanyalar....

Çok merak ediyorum neye göre karar veriliyor, ne  yapılacağına...
Bana anneler gününde evle ilgili bir nesne gelse oturup ağlarım herhalde.. "Bana neden "hizmetçi" muamelesi yapıyorsunuz" diyerek dökülürdü göz yaşlarım...

Ben anneme ne yapmalıyım bilemiyorum,
 Canım yandığında dökülen gözyaşının değeri nedir...
 Ateşim çıktığında  sabahlamasının, uykusuz kalışının karşılığı nasıl hesaplanır...
 Aşk acısı çektiğimdeki sarılışının bedeli olabilir mi..
 Hamilelik sürecine, doğum sancılarına... imkansızlıklar içinde yaşamda tutma çabalarına hiç girmiyorum bile...

Anne olmadan anlaşılması imkansız  bir sözdür "anne olunca anlarsın".. Çünkü anne olmak tarifsizdir... eşsizdir... imkansızı mümkün kılmaktır... Yaradan'ın yansımasıdır... Cennetin ayaklarının altına serilmesidir...

Anne olmak sadece ANNE olmaktır...

Yaptıklarınıza kırılmaz, kolay affeder... Her hatanızda bir parça kendini kötü hisseder, sorgular...
Çıkarsız sarılır... koşulsuz sever...

ANNE olmak, insan olmaktır... Bu değil midir bizleri "insanoğlu"diye tanımlatan!!!

Benim anneme yapabileceğim tek şey O'nu ne kadar sevdiğimi hissettirmek olabilir sadece...
Yollar uzak ama gönüller bir... Her nefeste bir paça Annemim... bir parça da oğlum...

Annem sesimi duysa, iyi olduğumu bilse, mutlu olduğumu hissetse gülümser...
4 kardeşiz ama hepimizle ayrı ayrı  aynıdır...
Ne zaman hayatımdan kara bulutlar geçse arar... "rüyamda gördüm hayırdır" diye sorar... Ya da nedensiz bir anda "ablan iyi mi, yormasın çok kendini.. arasın da bir sesini duyayım" der... İçine doğar bizlerin hayatları..
Öyle ya anneler bilir...

Yarın sıcacık bir "günaydın" ile konuşmak, mümkünse içten bir sarılmak için mükemmel bir gündür... Öyle ki pazarlama teknikleri insanları beklenti içine sokuyor. Annelerin beklentisi sadece "sevgi ve saygı yumağında şımartılmak,  hislerimizden haberdar olmaktır"... Gerisi sadece garnitür... Ama ne olur ev eşyası almayın... ihtiyacı varsa, alacaksanız da kalan 364 günden birini seçin...

Sevdiklerinizi kaybetmeden kıymetini bileceğiniz her gününüz mutlu olsun...
Anneler gününüz kutlu olsun...