Translate

11 Mart 2014 Salı

GÜNLER...

Kadınlar gününü kutladık.. Tıpkı .hemşireler günü, itfaiyeciler günü, polis günü.. ve benzeri yüzlerce gün gibi...  Karanfiller aldık, yüzlerce kutlamaya teşekkür ettik... de niye...??

N'olur biri anlatsın bana kim kimin ne gününü kutluyor... 1857'de New York'da canlı canlı yanan 129 kadının bedeni üzerinden mi kutluyoruz, hani unutmamak için... Kaç kişi acısını hissetti demiyorum Kaçımız biliyoruz bu günü kutlattıran tarihi...?

1857 yılını geçtim, o yıldan önce de vardı kadın sonra da oldu... Var oluş savaşı veren kadın hep kilit altında kaldı, cahil bırakıldı, ezildi... İşte o kadın  hiç konuşulmadı...

Kimse Irak'ta zulme uğrayan kadınlardan bahsetmedi...
Kimse Mısır'da yaşanan kayboluşları konuşmadı...
Kimse Suriye'de gözyaşı döken kadınları ağzına almadı...
Kimse Afgan kadınlarına yaşattıklarından özür dilemedi...
Kimse, Hocalı'da yangın yerine donen kadın yüreklerini anmadı...
Kimse Saray Bosna'daki vahşetlerden dem vurmadı....
Kimse acı çeken kadının arkasında durmadı, kimse geleceğini kadına bağlamadı...

Kendi kendimize çaldık oynadık... "364 gün sürecek erkekler günü kutlu olsun" geyiği ile de kıkırdadık..Kaldığımız yerden döndük  fanusla örttüğümüz hayatımıza..

Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum ben, çünkü kadın olarak erkeği yetiştireniz aslında. Nasıl eşit oluruz...? Cennet bile bizim ayaklarımızın altındayken, kusura bakmasın kimse kabul etmiyorum erkeklerle eşit olmayı...

Dünyada biten iyilikten de, artan sevgiden de, insanların aç gözlülüğünden de sorumludur kadın... Erkek güçlüdür, vurunca can yakar erkeğin gücü... Evet ama erkeği erkek yapan, canını da veren, gönlünü de şekillendiren kadındır, anadır... eştir... Biziz... İşte bu yüzden tarih hep kadının bastırıldığı hikayeleri yazar. Korkar kadının kendisini bulmasından, ezerek sindirmeye çalışır, cahil bırakarak korkuyla itaate zorlar kadını.. Bu, tarih boyunca dillendirilmemiş erkek acizliğinin varış noktasıdır...

İlahi dinlerdeki kadın gücü, yorumlarla gizlenir, kadına anlatılmaz ki istemesin; beyni aç kalsın, düşünmesin, sorgulamasın, sormasın... erkeğinin sözünden çıkarsa başına gelecekleri hak ettiğine inansın. O zaman işte Dünya bu günlere gelir...!!!

8 Mart erkeklerin gücünü kabul etme ilanıdır... anlamsızdır, bir güne sığma çabasıdır... Hoşgörü dilenmek gibi gelir bana... Dünyada, ülkende, şehrinde, yan komşunda.... kadın acıları için bir şey yapmıyorsan kutlamaya da hakkın yoktur  kendi kadınlığını...


Farkediş: Her erkek anası, oğlunun iyi bir gelecek mimarı olacağına inanır ve sevgiyle büyütürse yarınlardan şiddeti silebilir; şiddeti engelleyecek fenerler yetiştirebilir. Her kız anası, hoşgörü ve sevgi ile büyütürse kızını, yarınların ezilmiş annelerine yardım edebilir...

Kadınlığımızdan gurur duyacağımız 8 Martlar değil sadece; 365 günler için yaşamaya davet etmeliyiz yüreği sevgi dolu herkesi.. Kadını erkeği ile herkesi....

Acıyorsa içiniz bu günlerde, bilin ki sevgi ve mutlulukla barışabiliriz vicdanımızla...

Sevgi ve umutla kalın...












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder