"Bir varmış, bir yokmuş..."
Her hikaye böyle başlar değil mi... Tıpkı bizim hikayemiz gibi..ya da sizin hikayeniz...
Yaşananlar bilinir de hep yaşayacaklarımızı merak ederiz...Çok az istisna insan dışında herkes "ölüm tarihi hariç" geleceğini merak eder...Ederiz...İnsan olmanın doğasında var bu...Gelecek merakı...
Yaşadıklarımızın çevremizdeki hayatlar üzerindeki etkilerini düşünmeden har vurup harman savururuz yaşadığımız günü.. Kararlarınızın, sözlerinizin, eylemlerimizin sadece sizi bağladığını ve etkilediğini düşünüyor olamazsınız... değil mi.??
İki hikaye paylaşmak istiyorum sizlerle... Bir varmış bir yokmuş....

.....................
Buraya kadar her şeyin nasıl da zaman kaybı ve gereksiz gerginlik olduğu konusunda hemfikiriz umarım:))) Bu hikaye sayfalarca uzayabilir. Hatta kadın toplantıya geç kalabilir, işinden kovulabilir, ya da telaşla trafikte kaza yapabilir...
İkinci hikayemiz:

..............
Bu hikayenin sonu daha sıradan beklenebilir...
Bu iki hikayedeki akış kadının tercihine bağlı... Lakin etkilenen kişi çocuk... Çocuğun o günkü okul durumu,arkadaşları ile iletişimi, etkinlik başarıları... Dahası kadının geleceğini doğrudan etkileyecek bilinçaltı gelişimi...
Farkediş: Vaktimiz varken bugünü tüm sevdiklerimizle paylaşarak yaşamanın yollarını bulmaya çalışalım... Yarınlarımızın hayal ettiğimiz gibi olmasına daha çok katkısı olabilir.
Her insan, bu dünyada bir merkezdir aslında... Sizden yayılacak enerjiden etkilenen insanlar da kendi çevrelerindeki insanları etkiler...
Mutluluk ya da mutsuzluk... Tebessüm ya da gerginlik... İyilik ya da umursamamazlık... Çalışmak ya da tembellik...
Ne çok tercihimiz var...!!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder