Translate

16 Ekim 2016 Pazar

ÖĞRETMEN OLMAK...

Bir insanın başına gelebilecek en büyük şans kendisiyle anlaşabileceği bir öğretmendir.

Zorlama yöntemi ile değil, bireye özel çözümleme sistemi üzerinden, kişinin yaşam ritmine uygun bir şekilde eğitime devam eden bir mantık dünya üzerinde var mı bilmiyorum. "Okul" sistemi olmadan önce vardı muhtemelen..."Okul" sistemini kabaca şöyle tanımlıyorum ben:  insanların dijital numaralara bağlanarak gruplandırılması, ardından da toplu olarak, neler yaşaması gerektiğinin belirlendiği sistem...

"Memleketimizin  en en ennnn öncelikli konusu eğitim" diyoruz ya, Dünyanın da en büyük problemi eğitim... Bu sorunu halletsek, yeryüzünde ne açlık kalacak ne de savaş... Tüm insanları, tüm yaşam şekillerini, tüm inançları kapsayacak bir sistem bulunsa da yarınlarımızdan emin olsak....

***************
Memleketimde de, zaman yönetimi ve süreç tasarımı eğitimi verebilecek bir mantık olsa, meyvelerini 25-30 yıl sonra almaya başlarız...
Bugünlerin sancılarını 25-30 yıl öncesinde aramak, yaşanan hataları yüzümüze çarpacakken neden deve kuşu misali gömüyoruz kafalarımızı kuma bilemiyorum....

Güzelliklerden konuşabilmek varken...
Her birey, kendi renklerinde zamana kendi ismini kaydettirme özgürlüğü ile doğmuşken...
Neden her canlıyı tekleştirme çabamız....

Balıklara uçma, kuşlara yüzme öğretme inadımız neden?.... Nedir bizleri çaresiz kılan?... Çözümün "mutlu öğretmen" kalıbında gizli olduğunu görmek imkansız olmamalı....!!!

Öğretmenlerimiz, öfke kontrolü, iletişim, ses-beden dili, insan ruhu  konularında eğitilip; önce "mutlu insan" hedefine inandırılabilseler...
Unutulmaması gerekenen en önemli şey, mutlu insanın kalıcı öğrenme yapabileceğidir...

Mutlu öğrenci mutlu öğretmen olur...
Mutlu öğretmen mutlu öğrenciler yetiştirir; gerektiğinde ailelerin eğitimi de desteklenir ve toplumsal bir sıçrama yapılabilir....

Türkiye'de bu eğilim köy enstitüleri zamanında vardı ve tam bir nesil şekilleniyordu ki; korku cumhuriyeti ile ezildi... Öyle üzgünüm ki o dönemin "gerçek" eğitim neferleri için... Ödedikleri bedeller için...
Sonra öğretmen liseleri vardı..... Bir nebze nefes idi...

O dönemlerde öğretmen olmak vali olmaktan kıymetli idi... Herkes bilirdi  kıymetini, verirdi hakkını... Maddi olarak hiçbir zaman olması gerekeni alamadı ama halkın gözünde saygınlığı vardı... Hedeflerin  kıymeti biliniyordu...


Mustafa Kemal Atatürk'ün kısım kısım bilinen konuşmasının tam metnini okumaya, bugünlerde  her şeyden çok ihtiyacımız var sanırım... Tekrar tekrar okumaya... Sindire sindire okumaya... Öğretmen olmanın ne kadar zor ve ÖNEMLİ olduğunu anlayana dek okumaya ÇOK İHTİYACIMIZ var...!!!




    


*****************************
Öğretmenler!
Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır.
Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu kalite ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizlerin, seçkin görevinizin yerine getirilmesine büyük özveriyle varlığınızı vereceğinize hiç şüphe etmem.


Öğretmenler!

Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı şekilde bütün ilim derecelerindeki öğrenim ve eğitimlerinin uygulamalı olması önemlidir. Memleket çocuğu, her öğrenim derecesinde ekonomik hayatta istekli, eser sahibi ve başarılı olacak şekilde donanımlı olmalıdır. Millî ahlâkımız, uygar ilkelerle ve hür düşüncelerle arttırılmalıdır. Bu çok önemlidir, özellikle dikkatinizi çekerim. Göz korkutma ilkesine dayanan ahlâk, bir erdem olmadığı gibi güvene de uygun değildir.


Efendiler! Bu görüşümde sizin tamamen benimle beraber olduğunuza şüphe etmiyorum. Genel öğrenim ve eğitim programımız da bu temelleri içine alır. Fakat biliyorsunuz ki, görüşlerin, programların kesin ve açık olması çok önemli olmakla birlikte verim ve eser verebilmesi, onların becerikli, anlayışlı ve özverili öğretmenlerimiz tarafından okullarımızda çok büyük dikkat ve gayretle uygulamasına bağlıdır. İşte özellikle sizden rica edeceğim konu budur. Sizin başarınız, cumhuriyetin başarısı olacaktır.

Arkadaşlar, yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askerî, siyasî, idariî inkılâplar sizin, saygıdeğer öğretmenler, sosyal ve fikrî inkılâptaki başarılarınızla desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki,
“Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”
Hâkimiyet-i Milliye: 26.08.1924

******************************************

Tüm öğretmenler ve öğretmen olmak isteyenler nasıl bir vebal altında olduklarını biliyorum ki farkındalar...  İşte bu farkındalık iyilik yayacak yarınlarımıza diye tüm umudum..

Benim tüm umudum 20 sene sonrasına iyilik, huzur, başarı, özgürlük, liderlik tohumları ekecek; sorumluluğunu -özveri ile birleştirerek- bilen tüm öğretmenlerimizde.

Gözlerinin içi gülen, yarınlarımıza fark katacak her bir çocuğumuzun öğretmenlerine sonsuz minnetlerimle... SİZLER iyi ki varsınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder