Translate

6 Eylül 2015 Pazar

MAHALLENİN DELİSİ OLMAK...

Ne çok değişiyoruz...

Acı dolu yaşanmışlıkları "hikaye" gibi dinliyoruz...
Dinledikçe daha az üzülür oluyoruz...
Daha az etkileniyor, daha bir tepkisizleşiyoruz...
Ateşi düştüğü yerde bırakıyor, paylaşarak azaltmaya yeltenmiyoruz...
 Her şeyi hedeflere malzeme yapan insanların yaptıklarını konuşuyoruz sadece...

Tek temenni.. "Allah yardımcıları olsun..."
....İyi de, yüce Yaradan hepimizi birbirimize emanet etmedi mi... İyiliği emredip kötülükten sakındırmak bundan değil mi...
Sadece temenni..
Soğuk, buz gibi...

Fotoğraflarla paylaşılan "sözüm ona özlü sözler"...
Minik bedenlerin sessizliği...
Çaresiz gözler...
Korku ile kaderine terk edilmişliğin sessiz çığlıkları...

Birgün o fotoğraf karesinde kendimizin olabileceğine hiç ihtimal vermemek...
Avuçlarımızdan kayan hayatın kendi çocuğumuz olabileceğine ihtimal vermemek...
Penceresine bayrak asılan evin, kendi evimiz olabileceğine ihtimal vermemek...
Nefret söylemlerinin çığlıklarımızı bastırabileceğine ihtimal vermemek...


Eminim onlar da birkaç yıl öncesine kadar ihtimal vermiyordu yaşadıklarına...!!!

O zaman; bu günlerde bir parça huzur için, bir parça insanlığımıza sığınabilmek için bir şeyler yapalım...
Hemen yanı başımızda yapabilecek pek çok şey bulabiliriz...
Çok değil günde birkaç saat çalışabileceğimiz mahalle bazlı oluşumlara önayak olalım...

HERKESin yapabileceği şeyleri "nasıl olsa BİRİleri yapar" diyerek HİÇ KİMSEnin birşey yapmadığı bir dünyada nefes alıyoruz...

İhtiyacımız olmayan nesnelerimizi gerçekten ihtiyacı olanlara ulaştırabilmek için,  elden ele bir sistem kuralım... Kurulan ve güvendiğiniz bir oluşum varsa destek olalım...

Lütfen sanal olmayalım...
Nefes alıp kabuğumuzdan kafamızı çıkartalım...
Herkes BİR ŞEY yaptığında, HER ŞEY daha dayanılır olur..

Sadece para-eşya vermek değil.. zaman harcamak, akıl koymak, destek olmak, birlikte İYİLİK hareketi başlatmak... Gül kokusu elden ele misali, bir hareket başlatmak...

Kimseden ilk adımı beklemeden..." Her mahalleye bir deli lazım" denir bizim ellerde.
İlk hareketi başlatan olmak zordur. Yürütmek, inanç birliği oluşturmak daha da zor...

O zaman haydi, her gün en az bir saatimizi "insan" olmaya ayıralım..
Gece başımızı yastığa koyarken, bir yüzde gülümseme oluşturmuş olma ihtimali ile daha rahat uyuyabiliriz....

Şimdiden Kurban bayramı hazırlıklarına başladık da;  dünyanın kaderine terk ettiği kurbanlar için birlik olamadık..

Kim bilir:
Belki bizden biri insan olmayı tekrar hatırlatır dünyaya...
Belki bizden biri Kurban Bayramı'nın ihtiyaç sahiplerini gözetmek olduğunu tekrar hatırlatır dünyaya...!!

Çocukların gözlerine gülümseyebileceğiniz huzurla kalın...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder