Yıl 1963...
Aylardan Aralık...
Doktor beyin eşi ve üç küçük çocuğu tek katlı evde, ev sahipleri ve komşuları ile oturuyor... Olaylar yoğun.... Doktor bey can kurtarma derdinde.. Günlerce eve gelemediği oluyor.. Ev sahibi yalnız bırakmıyor ailesini.. 3 küçük çocuk oyun oynuyor masumca...
Gece saat ilerliyor... sokaktan gelen sesler korkutucu.. Alev alev ilerliyor, kışkırtılmış nefret.. İnsanlar; sokaklarda kendi kanunları ile, kendilerine belirtilen hedefe yürüyor...
Tek amaç, yok etmek... korku salmak...öldürmek...
Piyonlar itina ile seçiliyor, bir nebze merhameti olanlar kurulan oyunun dışına itiliyor...
Ev sahibi ışıkları kapatıyor.. 3 çocuk ve anne banyoya saklanıyor... ev sahibi ve komşu tuvalete... silahsız...savunmasız... suçsuz...
Hiç tanımadıkları yüzlerdeki, merhamet dilenen gözleri tanıyorlar sadece...
Hiç tanışmayan parmaklar tetiğe onlarca kez basıyor ve hiç
Yüzyıllar boyunca birlikte yaşamış, barış türkülerini düğünlerine meze etmiş iki halk, nifak tohumları ile koparılmış, ayrıştırılmış,ayrılmış..
Barış türküleri, acı ve ağıt içeren çığlıklara yenilmiş...
Yer Kıbrıs...
Tarihin, 1963 Aralık'ta donduğu ev, "Barbarlık Müzesi"... Bugünleri anlamak için görülmeli..Görmeye giderken akıl gözü ve kalp gözü açık olmalı...
Oyun çok benzer...
Sonuçlar hep aynı...
Bu oyunu bozmak artık bu toprakların kaderi olmalı...
Biz, modern dünyanın tüm zanlarını değiştirebilecek kudrete sahibiz... "Sahip olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur...
Barış türküleri ile kalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder