Translate

16 Eylül 2014 Salı

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM HAREKETİ


İşten ayrılalı 5 ayı geçti.. Henüz sıkıldığım bir gün geçiremedim... Yapılması gereken bir şeyler mutlaka var. Her şeyin önünde ev bir sorun makinesi gibi çalışıyor. Üstüne gidildikçe yeni sorunlar üreten bir makine gibi... Kabul etmem gerekir ki, çalışırken fiziksel olarak bu denli yorulmuyormuşum:)

Yok öyle bol keseden sallayıp ev hanımlarının yaptığı işi küçük görmek... Ben beceremedim mesela...:(
Günün her anı misafire hazır olmak, mutfakta bir tatlı bir tuzlu ikramlık hazır tutmak (öyle satın aldıkların bu camiada kabul görmüyor hatun... Girip mutfakta kekin hamurun çırpmak böreği fırından çıkartman gerekiyor yani... Her daim teftiş olacakmış gibi ev düzenini korumak gerekiyor. Temizliği başka bir boyut ama düzen... İşin can alıcı noktası burası...

Ev hanımları arasında yazılı olmayan kurallar silsilesi var. Bu camiada itibar görmek için önemli olan çok paran olması değil,  hayatındaki insanların yaşamlarına kattıkların... Planlı yaşayıp elindeki imkanları en iyi değerlendirme becerisinden bahsediyorum... Bunu fark ettiğimde çok şaşırmıştım, Sadece kadın programları seyretmekten, günlerde gezinmekten ibaret  hayatlar zaten itibar görmüyor....



Ev hanımı dediğin,
- Yokluktan dem vurmaz, elindeki ile maksimum verim alacak şekilde yaşam tasarımı yapar

- Şikayet etmez, çözüm için denemeler yapar... Mesela evinde süt yoksa keki yoğurtla yapar, şekeri az ise meyveyi kullanmayı bilir....

- Müsriflik başka anlamlarda yer bulur. Ekmeği atmayı aklından geçirmez, nasıl saklayacağını ve nasıl tükettirileceğini bilir...

- Çevrede kimin köyü var, kimin köpeği, kedisi var bilir... Balık, kemik atıklarını çöpe atmaz...

- Sözünün üzerine söz söyletmez, nereye ne zaman gidileceğini, ne giyileceğini, ne götürüleceğini, adabı bilir.

- Komşuluk nedir bilir... Çevresindekileri tanır... Kimin yardıma ihtiyacı varsa, tüm komşuları organize eder, çözüme katkı koyar

- Marketlerin derin dondurucu köşelerine rağbet etmez. "Çocuğu organik nasıl beslerim" sorusunu sormaz... Mutlaka şehrin köylerinden tanıdığı olan komşuları vardır.  Kasabını tanır en iyi eti-kıymayı alır, tavuğu yumurtası O'na özeldir. Pazarcısı sadece satıcı değildir. Ailesini bilir. Hal hatır sorar... Sebzenin de meyvenin de iyisi O'na ayrılır... Mesela karpuz istese bile "abla bu hafta sana karpuz vermeyeyim" O'na denir...

- Neyi ne zaman, nereden almak gerektiğini bilir. Profesyonel bir market analistidir.

- Köteğe anında nasıl müdahale yapılır, incinen kol ne ile nasıl ovulur, yanıklardan izsiz nasıl kurtulunur konularında uzman sağlıkçıdır.  Ecza dolapları mutfak malzemeleridir ve kim ne derse desin çok da başarılıdır...

- Sebzeyi meyveyi mevsiminde alır, kışın yenecek domatesi yazın nasıl hazırlayacağını bilir, biberi kurutmayı, bamyayı dizmeyi, turşuyu kurmayı zül saymaz... Bilir, yapar, yaptırır, öğretir!!!!

-Kışa ya da yaza hazırlanırken cildine nasıl davranacağını bilir, vücudunu tanır... Kilo kontrolünü yapar. Zayıf olma saplantısı yoktur. Sağlıklı olmak için gerekeni ayarlar. Enerjisini düşürmez.

-Küçük hanımlara beylere  izzeti ikramda harikadır....Davranışların, sözün; çocuklar üzerindeki etkilerini bilir... Beylere ayakkabıları boyatırken, küçük hanımlara da yumurta çırptırır... Her hareketleri "öğretmek" üzerinedir... Bilir ki "öğretmek", yaşam şeklimizin içinde doğal halimizle yaptığımız, yap-tır-dığımızdır. Kendini koruyabilen, kendine yetebilen, ne istediğini bilen, tarihine sahip, meraklı çocuklar yetiştirmek üzerine, nesilden nesile aktarılan bilgileri sentezleyebilen pedagogdur..


Ev hanımı dediğin:
- yaşam tasarımcısı
-  eğitmen
- öğretmen
- sosyal yaşam uzmanı
- market analiz uzmanı
- pazar payı araştırma uzmanı
- temizlik- hijyen uzmanı
- doğal ürün sertifikası kontrol uzmanı
- satın alma uzmanı
- pazarlamacı
- reklamcı
- tekstilci
- sağlıkçı
- diyetisyen -beslenme uzmanı
- doğal güzellik uzmanı
- aşçı
- enerji tasarruf uzmanı OLMALI


Çevrenizde evde oturan her bayanı "ev hanımı" zannetmek hatadır...
Gördüm ki, Ev Hanımı olmak o kadar da kolay değil...  Evde hanım olmak sadece akşam yemeğini düşünüp ütü yapmak değil...
Farkediş:Ev hanımı olmak; hayatınıza değen tüm hayatları düzene sokma kabiliyetidir...

 Şu son beş ayda fark etiğim en belirgin olgu, toplumsal dönüşümde öncelikli kitlenin evde kalan bayanlar olduğudur.... Önce evde kalan bayanlar "Ev Hanımı" statüsüne çıkartılmalı...Bu yoğun bir medya desteği ile, mahalli oluşumlarla planlana bir süreç ile yapılmalı... 

Bu, çabaya değer bir "süreç tasarımı" projesidir...
Umarım bir yerlere gider ve bu konu profesyonelce ele alınır...











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder