Translate

21 Haziran 2017 Çarşamba

BEN KİMİM?...(1)

Ne zaman vaz geçtim kendim olmaktan bilmiyorum...
Hep onay almayı bekleyen gözlerle bağladım ellerimi kollarımı...
Şimdi anlıyorum ki, vazgeçtiğim an kendim olmaktan ,hep takip edecek ayak izleri aramışım...

Hep birileri"gibi" olmuşum..
Kendim olma ihtimalinden bile saklanmışım köşe bucak...

Kocamı mutlu etmek için, hayal ettiği eş olmak için mi dedim önce...
Lakin evlenmeden önce de bir "ben" yokmuş...

Babamın onayını almak için istediği "namuslu,hanım, usturuplu" genç kız olmak için mi vaz geçtim kendimden?...

Bilemedim...

Üniversitede arkadaşlarımın yanında olabilmek için mi "güzel" dedim hiç dinlemediğim müziklere?....
???

Annem onaylasın diye mi arkadaşlarımı seçme hakkımı teslim ettim ellerine?...

Ya da, komşular "hamarat" desin diye mi öğrendim yemek yapmayı?...
Oysa aram hiç iyi olmadı mutfakla...
Hiç sevmem evde toplanıp el işi yapmayı, fal bakmayı...
Bana göre değil hard rock dinlemek...
Örgülü saç görmeye bile tahammül edemiyorum şimdi... Bakamıyorum lise fotoğraflarıma...

Şimdi korkarak soruyorum kendime:
-Kimim Ben?...

Yıllarca yaptığım her iş için onay bekledim,
Aldığım her karar için onaylanma bekledim...
Hep çevremdekilere bakmışım, gözlerinin içine içine bakmışım..
-Ne derler? diye korkmuşum ..
Korkmuşum "istenmeyen"olmaktan...

Doğru sorularla karşılaşınca, kendime açılan yolla barıştığımı görmekten döküldü göz yaşlarım...
Üzerine alınma,
Benim, kendim için titrek adımlarımdı bu göz yaşlarımın nedeni...

Doğru sorular...
???..
Neden şimdiye kadar sorulmadılar....
Neden yolum bu sorularla kesişmedi bilmiyorum...
...
Bilmiyor muyum?...
...
Aslında biliyorum galiba..
Nasıl inandıysam bir şey bilemeyeceğime, fikrimin olamayacağına...
Soru sormaya hiç ihtiyacım olmadı ki..
Hep yapmam gerekenleri söyleyecek birileri vardı zaten etrafımda..
Soru sormayı hiç öğrenememişim ki?...
.............
............
Beni; "başka", "başka" diye zorladığında, köşeye sıkıştırdığım kendim;
Yıkıntıların arasından elini uzattı bana...
Çekip çıkartırken sıkıştığı yerden,yüzler belirdi önümde..

Her şeyi bilen arkadaşımın "bunu nasıl bilmezsin" bakışı ..
Her şeyin en iyisini yapan, oğlumun arkadaşının annesinin "öyle çocuk yetiştirilir mi" imaları...
Sağlıklı yemek konusunda kimsenin eline su dökemeyeceği teyzemin "dinle de öğren" direktifleri...
"Sen de yap bir şeyler" diyen eşim..
"Hiç mi beceremeyeceksin" diyerek gülen kayınvalidem...
Ablamın her defasında "ben olsam, öyle yapmazdım" diyerek başladığı ince iğnelemeleri...

Yoruldum...
Bu kadar kalede varlık mücadelesi gösteremedim...
................
............

Oysa şimdi...
Beynimde "başka", "başka"... soruları çınlarken açılan kapılardan geçmeye devam ediyorum...
Korkmadan...
Her sima için ayrı yollar açacağım...

Korkmadan uygulayacağım vereceğim kararları...
Not kağıdım, kalemim ile savaşacağım "kendimle arama giren simalar"la...
Kendimle baş başa kalana kadar devam edeceğim..
Sonra yanımda olanlarla yaralarımı sarıp her zerresine sarılacağım kendimin...

Kalan ömrümün en genç gününde "kendim olabilmek için" savaşma kararı ile kapatıyorum geçmişin perdelerini...

.....
....





   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder