Translate

9 Temmuz 2014 Çarşamba

ANNE OLMAK


Kaç gündür başladığım yazılar yarım kalıyor... Evde özel bir misafirim var... Canımın  canı, ruhumun yarısı, gözümün nuru eşimin, annesi...

Yıllarca tamamlanamayan, mıcır serili bir yolun son kurbanı olmuş, düşmüş ayak bileği kırılmış ( Sonraki hafta, ne hikmetse yol bir anda asfaltlanmış!!!!.. ) acil ameliyat ve sonrasında  yaşanan çok zor bir süreç...  yürüyemiyor... Moralini yüksek tutmak için çabalıyoruz; ama zor, çok zor... Sürekli yatmak zorunda olmak... Tekerlekli sandalye ile de olsa zorlukla hareket etmek... Birisini beklemek.. Her ne kadar gözünün içine baksak da yüzündeki hüznü dağıtmakta hep zorlandık... Oğlumun, babaannesine öpücükler yağdırdığı anlar hariç... O zaman başka bahar kelebekleri geçiveriyor gözlerinden... Beraber bir şeyler yaptıklarında mutlu olabiliyor ancak...

Televizyondan uzaklaştırma çabaları ile rengarenk yünlerle aklını çelmeye çalıştım. Toruna hırka talebimizde ısrarcı olduk ve yeni uğraşı ile televizyon seyretme sürecini makul bir seviyeye çekebildik... Yine "torun sevgisi" ağır geldi ve sonuç verdi şükür:)

******************
Alper doğduğundaki uykusuz gecelerim, ateşlendiğindeki çaresiz ağlamalarım, diş çıkartırken ki sancılarım, pişik olduğundaki krem denemelerim geliyor aklıma... Hastanede kaldığı günlerde yaşamın anlamsızlığını hissedişim dün gibi...

 Anne olmanın karşılığı olabilir mi hiç... Hiç ödenir mi bedeli.. "Anne-baba ikidir" denir bizim ellerde... Ne doğruymuş... Eşimi bana nasip eden Rabbim; bana kadar gözünden esirgeyen kayınvalidem.... Oğlunun yaşadığı her zorlukta içinin nasıl kavrulduğunu, eşimin ilk evliliğindeki sancıları, kaderi değiştirme çabalarını, çektiği torun hasretini ... Her ne kadar başlarda birbirimize alışmamız zaman alsa da "anne" olmak değiştiriyor her olayı yorumlama şeklini... Empati yeteneği gelişiyor insanın... İçindeki iyilik tohumları ormana dönüşüveriyor birden... Nasıl "off" derim, ruh eşime bedeninde can verilen ANNEye, ANNEme...

Anne olmak lafla anlatılmaz... pek çok afilli lafla süslenir ama  canından can vermeye sıra gelince anlaşılır "anne" ne demek...

Anne demek, karşılıksız sevmek demek...
Anne demek varlığının özüne inebilmek demek..
Anne demek, tüm kavramları boşa çıkartan  "hiç"lik felsefesini özümsemek demek...
Anne demek, bir gülüşe kendinden vaz geçmek demek
Anne demek, bir dokunuşa dünyayı karşına alabilmek demek...
Anne demek, bir nefes için "kötü" olmayı göze almak demek...
Anne demek, ANNE demektir..
Bire on vermek, can vermek, nefes vermek... Anne olmak "toprak" olabilmektir....

****************


Farkediş: İçinde "anne" sevgisi olan insanlardan zarar gelmez.  istisna olarak kabul ettiğim psikolojik sorunlu kişiler hariç,  kişinin annesi ile olan ilişkisi genel hakkında ip uçları verir... Yüreğinde merhamet olan insanlar sevmeyi bilir...



Annesi hayatta olan "şanslı insan"lardansanız, zamanın kıymetini bilmek gerek... Yüzlerinde oluşturacağınız bir tebessümün nelere "teşekkür" olduğunu düşünmek gerekir. Hakları ödenemez elbet ama "iyi ki doğurmuşum seni" demeleri için, kendilerini "özel" hissettirmek için ne yapsak az...

Dünyada mutsuz ANNE olmaması temennisi ile sağlık ve huzurla kalın...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder