Translate

15 Şubat 2015 Pazar

UTANÇ...

Leyla bir özge candır
Kara gözlü ceylandır
...

Notalar beynime işliyor, canım acıyor..
Aklımdan geçenler; beynimin film karesi gibi yaşananları canlandırması canımı acıtıyor...

Leyla bir özge candır diyor  o buğulu sesiyle Zeki Müren...

kara gözlü ceylandır
doyulmaz hüsnühandır
kanılmaz bir içim su...
..............

Acıların büyüklüğü çağrıştırdıkları ile ölçülür.. Ne zaman kadınların çektiği acılar üzerinden bir  süreç yaşasak hep aynı kelimelerle, aynı temennilerle, aynı dualarla dökülür göz yaşlarımız...

Biliyorlar ki, tüm kadınlar benzer şeyler yaşamıştır...Bir şekilde bir yerde.... Utancını paylaşamadığı, unutmaya çalıştığı şeyler...yaşanmıştır.  Kadınların tepkilerinde kendi çığlıkları da ses alıyor aslında...
elle taciz, sözle taciz, aile içi taciz, bakışla taciz, küçümseme, şiddete maruz kalma..
.

Kadın olmanın milliyeti yok, coğrafyası da... Bizde kadınlar acı çekiyor da dünyanın kalanında güllük gülistanlık değil... İşte bu yüzden kadın üzerinden yapılan her çıkış ses getiriyor...

Köle olduğu için yaz-kış, yalın ayak  ahırlarda yaşayan İsviçreli çocukların çığlıkları dünden bugüne yeni geliyor...
Afrika kadınlarının acıları daha konuşulmaya başlanmadı bile...
Çin'de kadın olmak kolay mı sanki.. 12 yaşında babasının eliyle yol kenarında bakireliğini bozacak adam arayan ve eve ekmek getirecek işe başlayacak çocukların göz yaşları....
Irak'da erkeklerin öldürüldüğü savaşta üstünlüğü kadınların üzerinde tepişerek ispatlayan erkeklere kim cevap verecek...
Afganistan'da kadınların çalışması yasak ve erkeksiz ev çokken kızların yaşına mı
bakılıyor sanıyorsunuz...
İran'da araba kullanma hakkı dahi olmayan kadınlar çok mu mutlu
Somali'de açlıktan ölen çocuğunu tırnakları ile kazdığı kuyuya koyan kadının hayatından daha mı zor yaşadıklarımız...
Amerika'da dinine göre, rengine göre, ırkına göre guruplandırılmak en çok kadınların canını yakıyordur inanın... Kadının göz altına alınması için nedene bile ihtiyacı yok polislerin... "olası tehlike öngörüldü" denmesi pek çok durumda kafi... Gerisi, elinde olduğunuz insanların insafına kalmış... Yasasın 11 Eylül... Yaşasın terör yasası....!!
10 sene sonra bugün yaşanan birkaç acıya film yapılır... Oscar alır ve dünya da alkışlar...
Kosova'da, Srebrenitsa'da yaşananlar ise kanımı donduruyor... Okumaya bile dayanamadığım acıları yine kadınlar yaşadı...
Hem de bizimle aynı yaşta insanlar ve hala dünyada olanlar var... Kaç kişi utancını paylaştı... Silah namlusu altında karısı ve kızını korumak için dişleriyle oğlunun cinsel organını koparmak zorunda bırakılan babanın acısını, annenin çaresizliğini, kızın korkusunu kaç kişi paylaştı.... Bir gün filmi çekilirse ... belki... kim bilir...
İnsanlar tek tipleşiyorlar.... tek tipleşiyoruz...
Bize sunulana bize biçilen rollerde tepki veriyoruz....



Herkes kendi dünyası kadardır...
Dünya, yaşayan insanların toplamı kadardır...
Lütfen acılarımızı birleştirip birlik olalım...
Kadın olmak o kadar güzel ki... Yeniden hissedelim....
Kızlarımıza güçlü olmayı, oğullarımıza nefisleri başa çıkabilmeyi öğretelim...

Dünyayı yaşanmaz kılan erkekler değil.... İnsanlardır... Çocuğunu yetiştiremeyen
Açgözlü..
Ahlaksız...
Kıskanç..
Para hırsı ile hareket eden..
Sevgisiz anne babalardır...

.
Ailesizliktir...
Çocukluğunu yaşayamamış insanlardır dünyayı kana boyayanlar..

Karanlığa inat, gök kuşağının her rengini sunalım çocuklarımıza...


Annesinin babasına yalvardığını, ağladığını, acizliğini gören çocuk sağlıklı yarınlarda yerini alamaz...
Babasının kemerle dövdüğü çocuğu korumayan; "babadır elbet terbiye edecek" diyen annenin çocuğu da  sağlıklı büyüyemez...
"Oğlum kızlara dikkat et, çok can yakma" derken kahkaha atan, kızının etek boyu ile uğraşan ailenin çocukları elbette ahlakı kadının iki bacağı arasında arayacaktır...

 "Bir küfret de duysun amcalar..."
"aç pipini göster de görsün  herkes, erkek adam nasıl olur.."
" senin ellerin armut mu topluyordu, utanmadın mı dayak yemeye" diyen bir de babadan dayak yiyen çocuk elbet düşünmeyi bırakacaktır..


Ninelerimizin yaptıkları gibi yapalım.. Sevgimizle büyütelim çocuklarımızı... Güven içinde...
Paranın her şey olmadığını anlatarak..
Değer vermenin birlikte vakit geçirmek olduğunu hissettirerek
Saygının insanın temel direği olduğunu yaşayarak anlatalım...
Zaman; ağlama, sızlanma, yargılama zamanı değil...
Zaman yarınlar için sevgiyle koşma, çabalama, akıl üretme zamanıdır...


Zaman bugünün Ayşelerini  Fatmalarını, Özgelerini  yarının Ahmetlerinden, Osmanlarından, Berkelerinden koruma zamanıdır...

...............
dillerde söylenen o...
yollarda gözlenen o...
yürekten özlenen o
her gönülde o arzu
leylaaaaaaaa, leyla ah leyla....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder